(bkz:Çalışma sermayesi), bir işletmenin günlük faaliyetlerini sürdürmek için ihtiyaç duyduğu kısa vadeli varlık ve kaynaklardan oluşan bir fon havuzudur. Cari aktifler ve cari pasifler arasındaki farkı temsil eder.
Cari aktifler:
Dönemsel varlıklar:
Stoklar: Satışa hazır ürünler, hammaddeler ve yardımcı maddeler.
Ticari alacaklar: Müşterilere yapılan satışlardan doğan alacaklar.
Senetler: Kısa vadeli borçlanma senetleri.
Nakit ve nakit benzeri varlıklar: Kasadaki para, banka hesaplarındaki paralar ve kısa vadeli yatırımlar.
Cari pasifler:
Dönemsel borçlar:
Ticari borçlar: Tedarikçilere yapılan alışverişlerden doğan borçlar.
Ödenecek vergiler: Devlete ödenecek vergiler.
Kısa vadeli krediler: Bankalardan veya diğer finansal kuruluşlardan alınan kısa vadeli krediler.
Çalışma Sermayesi Hesaplaması:
Çalışma Sermayesi = Cari Aktifler - Cari Pasifler
Örnek:
Bir işletmenin cari aktifleri 100.000 TL, cari pasifleri ise 70.000 TL ise, çalışma sermayesi 30.000 TL'dir.
Çalışma Sermayesi Neden Önemlidir?
Çalışma sermayesi, bir işletmenin likiditesini ve karlılığını doğrudan etkileyen önemli bir göstergedir. Yeterli çalışma sermayesine sahip olmak, aşağıdakileri sağlar:
Günlük operasyonların sorunsuz bir şekilde yürütülmesi: İşletmenin hammadde satın alması, maaş ödemesi ve diğer acil ihtiyaçlarını karşılaması için gerekli fonların sağlanması.
Büyüme fırsatlarının değerlendirilmesi: Yeni yatırımlar yapmak ve yeni pazarlara girmek için gerekli kaynakların sağlanması.
Mali risklerin yönetilmesi: Beklenmedik nakit dar boğazları ve ödeme güçlükleri riskini azaltmak.
Çalışma Sermayesi Yönetimi
Çalışma sermayesi yönetimi, bir işletmenin cari aktiflerini ve cari pasiflerini etkin bir şekilde yönetmesi sürecidir. Bu süreçte aşağıdakiler dikkate alınır:
Stok optimizasyonu: Stok seviyelerinin optimum düzeyde tutulması, nakit bağlamanın önüne geçilmesi ve stok devir hızının artırılması.
Alacak tahsilat süresi: Müşterilere verilen kredi sürelerinin optimal düzeyde tutulması ve alacakların zamanında tahsil edilmesi.
Borçlanma maliyeti: Kısa vadeli borçlanma maliyetinin minimize edilmesi.
Çalışma sermayesi yönetiminde doğru dengeyi kurmak önemlidir. Yetersiz çalışma sermayesi likidite riskini artırırken, aşırı çalışma sermayesi ise karlılığı olumsuz etkileyebilir.
İktisadi Bakış Açısı
Çalışma sermayesi, bir işletmenin üretim döngüsü ile yakından ilişkilidir. Üretim döngüsü, hammaddelerin satın alınmasından başlayıp, bitmiş ürünlerin satılmasıyla tamamlanan bir süreçtir. Bu süreç boyunca işletme, çeşitli aşamalarda nakit ve diğer varlıkları kullanır.
Çalışma sermayesinin iktisadi açıdan önemi, işletmenin likiditesini ve karlılığını etkilemesidir. Yeterli çalışma sermayesine sahip olan işletmeler, üretim döngüsünü sorunsuz bir şekilde tamamlayabilir ve karlılığını artırabilir.
Çalışma sermayesi ayrıca makroekonomik göstergelerle de ilişkilendirilebilir. Örneğin, bir ülkedeki toplam çalışma sermayesi seviyesi, o ülkenin ekonomik faaliyetlerinin canlılığı hakkında bilgi verebilir.
Cari aktifler:
Dönemsel varlıklar:
Stoklar: Satışa hazır ürünler, hammaddeler ve yardımcı maddeler.
Ticari alacaklar: Müşterilere yapılan satışlardan doğan alacaklar.
Senetler: Kısa vadeli borçlanma senetleri.
Nakit ve nakit benzeri varlıklar: Kasadaki para, banka hesaplarındaki paralar ve kısa vadeli yatırımlar.
Cari pasifler:
Dönemsel borçlar:
Ticari borçlar: Tedarikçilere yapılan alışverişlerden doğan borçlar.
Ödenecek vergiler: Devlete ödenecek vergiler.
Kısa vadeli krediler: Bankalardan veya diğer finansal kuruluşlardan alınan kısa vadeli krediler.
Çalışma Sermayesi Hesaplaması:
Çalışma Sermayesi = Cari Aktifler - Cari Pasifler
Örnek:
Bir işletmenin cari aktifleri 100.000 TL, cari pasifleri ise 70.000 TL ise, çalışma sermayesi 30.000 TL'dir.
Çalışma Sermayesi Neden Önemlidir?
Çalışma sermayesi, bir işletmenin likiditesini ve karlılığını doğrudan etkileyen önemli bir göstergedir. Yeterli çalışma sermayesine sahip olmak, aşağıdakileri sağlar:
Günlük operasyonların sorunsuz bir şekilde yürütülmesi: İşletmenin hammadde satın alması, maaş ödemesi ve diğer acil ihtiyaçlarını karşılaması için gerekli fonların sağlanması.
Büyüme fırsatlarının değerlendirilmesi: Yeni yatırımlar yapmak ve yeni pazarlara girmek için gerekli kaynakların sağlanması.
Mali risklerin yönetilmesi: Beklenmedik nakit dar boğazları ve ödeme güçlükleri riskini azaltmak.
Çalışma Sermayesi Yönetimi
Çalışma sermayesi yönetimi, bir işletmenin cari aktiflerini ve cari pasiflerini etkin bir şekilde yönetmesi sürecidir. Bu süreçte aşağıdakiler dikkate alınır:
Stok optimizasyonu: Stok seviyelerinin optimum düzeyde tutulması, nakit bağlamanın önüne geçilmesi ve stok devir hızının artırılması.
Alacak tahsilat süresi: Müşterilere verilen kredi sürelerinin optimal düzeyde tutulması ve alacakların zamanında tahsil edilmesi.
Borçlanma maliyeti: Kısa vadeli borçlanma maliyetinin minimize edilmesi.
Çalışma sermayesi yönetiminde doğru dengeyi kurmak önemlidir. Yetersiz çalışma sermayesi likidite riskini artırırken, aşırı çalışma sermayesi ise karlılığı olumsuz etkileyebilir.
İktisadi Bakış Açısı
Çalışma sermayesi, bir işletmenin üretim döngüsü ile yakından ilişkilidir. Üretim döngüsü, hammaddelerin satın alınmasından başlayıp, bitmiş ürünlerin satılmasıyla tamamlanan bir süreçtir. Bu süreç boyunca işletme, çeşitli aşamalarda nakit ve diğer varlıkları kullanır.
Çalışma sermayesinin iktisadi açıdan önemi, işletmenin likiditesini ve karlılığını etkilemesidir. Yeterli çalışma sermayesine sahip olan işletmeler, üretim döngüsünü sorunsuz bir şekilde tamamlayabilir ve karlılığını artırabilir.
Çalışma sermayesi ayrıca makroekonomik göstergelerle de ilişkilendirilebilir. Örneğin, bir ülkedeki toplam çalışma sermayesi seviyesi, o ülkenin ekonomik faaliyetlerinin canlılığı hakkında bilgi verebilir.