günlük ritüeller

Günlük ritüeller kitabından ilgimi çeken noktaları buraya kaydediyorum. Sanatçıların birebir kendi sözlerini değil, sözlüğe aktardığım halini okuyacaksınız. Sabah kahvesi içerken birkaç sayfa okuyunca dinç hissettiren etkisi olduğunu söyleyebilirim. Bu nedenle zaman zaman okumak üzere kaydediyorum.Her eve lazım kategorisinde bir kitap olduğunu düşünmekteyim.

gustav mahler: Çalışmalarım iyi gittiği sürece hayatımdan memnunum. hayattan tek beklentim ve isteğim, çalışmak için istek duymamdı.

Henri Matisse: Aslında her şeyden keyif alırım, hiç canım sıkılmaz. Sabah dokuzdan öğleye kadar, öğlen ikiden akşama kadar çalışırım. Pazar günleri de çalışırım.

Joan Miró. Sabah altıda kalkarım, kahvaltı yapar, kahvemi içer, yedide işimin başına geçerim.. Rutinin sosyal ya da kültürel etkinlikler dolayısıyla bölünmesinden nefret ederim. Açılışlardan ve partilerden iğreniyorum.Ticari amaçlı ve siyasi oluyor. Ayrıca çok konuşuyorlar.

ernest hemingway: Günün ilk ışıkları ile uyanırım. Sabahın erken saatlerinin önemine inanırım.

scott fitzgerald: sek cin içerim, nefesim kokmaz, alkolün yaratıcılığı arttırdığına inanırım. İlerleyen zamanlarda bunun böyle işlemediğini ve yanıldığımı söyleyeceğim.

arthur miller: keşke bir yazma rutinim olsaydı.

benjamin britten: Sabahları soğuk banyo yaparım, yaratıcılık için herkesi feda ederim.

ann beattie: İnsanların farklı beden saatleri olduğuna inanıyorum. Gündüz insanları ve gece insanları vardır.

Günter Grass: Başlamak için gün ışığına ihtiyacım var.

Günlük ritüelleriniz nedir? Yaratıcı ve verimli olmak için neler yapıyoruz? Büyük düşünürler, değerli sanatçılar yaratıcılığını gündelik rutinlerine mi bağlıydı? yoksa tam tersi olarak onları yaratıcılığa iten sebep hayatı akışına bırakmaları mıydı? Doğrusu, bu soruların tek bir cevabı yoktur. Herkesin kendine özgü ritüelleri vardır. Kimileri erkencidir, kimileri baykuştur. Kimi yaratıcılık için alkole başvurmuş, kimi ise kahveye... Kimi alkolü yaratıcılığın en büyük düşmanı olarak görürmüş. Ancak şundan eminiz ki hepsi çok ve verimli çalışırmış.

"Bana ne yediğini söyle, sana ne olduğunu söyleyeyim. Bana saat kaçta yediğini söyle, yedikten sonra şekerleme yapıp yapmadığını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim." diyenleri de vardır.

Mason Currey, "Günlük ritüeller" kitabında isimlerine aşina olduğumuz büyük isimlerin ritüellerini birer ikişer sayfa biçiminde yazmıştır. Genellikle sabah erken kalkıp çalışmaya dalan tipler olduğunu gördüm.

İngmar Bergman; 8'de uyanıp 9^dan öğle vaktine kadar yazarmış.sonra sade bir yemek yermiş. 1'den 3'e kadar tekrar çalışır ve sonra 1 saat uyurmuş. Sonra kitap okur, arkadaşlarıyla görüşür ve bazen tv izlermiş. Müziğe düşkünmüş.
Asla uyuşturucu ve alkol kullanmam demiş, arada bir şarap içermiş.

(bkz:karl marx): 1849’da siyasi sürgün olarak Londra’ya gitmiş ve ölene kadar orada yaşamış ve ilk birkaç yıl berbat koşullarda yaşamış. Her gün British Museum’a gidermiş, sabah 9’dan akşam 7’ye kadar kütüphaneden çıkmaz ve sürekli sigara içermiş. Sigara içmese daha fazla yaşayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Asla düzenli bir işi olmamıştı ve amacıma sadık kalmalıyım demiştir. Engels’in düzenli olarak gönderdiği paralarla idare etmiştir. Hiç parası yoktu ve sürekli olarak para hakkında yazdı. Marx, fikirlerini ortaya koyabilmek için çok çalıştı.

(bkz:sigmund freud): Çalışmadan geçen hayatın gerçekten rahat olabileceğini düşünemiyorum demiştir. Sabah 7’de uyanırmış.

(bkz:carl jung): Sabah 7’de uyanırmış.

(bkz:çalışma alışkanlığı)kazanmak, günlük bir rutin edinmeye teşvik etmek açısından çok güzel bir eser olduğunu söylemeliyim.
Mason Currey, "Günlük ritüeller" kitabında isimlerine aşina olduğumuz büyük eserlerin yaratıcılarının ritüellerini birer ikişer sayfa biçiminde yazmıştır.
"Er ya da geç büyük insanlar birbirine benziyor, çok çalışıyorlar, bir dakikayı bile boş geçirmiyorlar." diyerek kitabı size tavsiye ediyorum. Kahve içerken büyük eserlerin yaratıcılarının nasıl çalıştığını okuyabilirsiniz.